D vitamini ölçümü üzerine bir yorum

Bu gün yaygın olarak laboratuarda kanda ölçülen
D vitamini değeri aslında
aktif olan D vitamini değildir.

Kimin kanında D vitamini ölçsek eksik çıkıyor.
Neden acaba ?


Diş Hek Dr. Murat Aydın, 2018

D vitamini genel özellikler:
             Kalsiyum, magnezyum ve fosfatın bağırsaktan emilimini artıran bir grup steroid moleküle D vitamini adı verilir. Bu vitamin kendisine özgün reseptörleri seçerek hedef organa tutunur. Böylece tutunduğu organa özel bir etki gösterir. Başka bazı vitaminler gibi ulaştığı dokuda nonspesifik hücrelere bağlanıp etkilemek yerine, reseptörler yardımıyla organı seçerek, belirli dokuları hedef alarak özgün etkiler gösterir. Bu sebep ile bir hormon olarak ele alınabilir. Besinlerden vücudumuza giren D vitamini aktif vitamin değildir. Pre-vitamindir vücudumuzda olgunlaşır ve kullanılabilen aktif vitamine dönüşür.
    Aktif ve olgun D vitamini kana çıktıktan sonra hücrelerin içerisine girer. Hücre çekirdek membranında VDR (vitamin D reseptör) adı verilen bir moleküle tutunur. Beyin kalp gonadlar, prostat, bağırsak, kemik, meme ve paratiroid hücrelerinde bu reseptörler sayıca fazladır. Ayrıca parat hormonu aktive ederek bağırsaktan kalsiyum çekip kana emilmesini sağlayan kalsitonin hormonunu da indükler. Böylece kandaki kalsiyum ve fosfor seviyelerini regüle eder. Kalsitonin salgılattırmadığı zaman bağırsaktaki kalsiyumun %15 i emilirken, kalsitonin ile emilim %60-80 e çıkar. Kemik sağlığı yanında, beyin, kalp damar sağlığı, kanserin engellenmesi, bağışıklık sisteminin regülasyonu gibi durumlarda D vitamini rol alır.
          Bazı besinlerde daha fazla bulunur: Örneğin, Morina balığı karaciğer yapının 1 çay kaşığında ~10 ug D vitamini vardır. C. arbuscula yosununun gramında 2 ug , yoğurtun ve Sütün 100 gramında 2 ug D vitamini bulunur (1 ug = 40 IU )
D vitamini geçirdiği safhalar
D vitamini prekürsör moleküller:
          D vitamininin olgun molekül haline gelebilmesi için çok sayıda kimyasal dönüşüm geçirdiği bilinmektedir. Ara basamak moleküllerinin en bilineni D2 ve D3 adı verilen pre-vitamin veya pro-hormon olan (prekürsör) moleküllerdir.

- Vit D2 (ergokolekalsiferol)
- Vit D3 (kolekalsiferol)

D vitamini olgunlaşması:
Bu iki pre-vitamin büyük oranda kolesterol ve ergosterol 'un 7-dehydrocholesterol 'e dönüşmesi ile ortaya çıkar. Bu dönüşüm enzimatik bir konversiyondur. Aslında bir hidroksilasyondur. D2 ve D3 pre-vitaminlerine topluca calcitrol adı verilir. Dönüşümün çoğu deri altında gerçekleşir. Dermisin stratum basale ve stratum spinosum tabakalarında ve ayrıca keratinositlerin içinde bu reaksiyon meydana gelir. Bu sırada güneş ışığındaki ultra viyole (UV) ışığı görev alır. D vitamini pre-vitaminleri ile UV ışık buluştuğu zaman moleküldeki 6 elektron yer değiştirip siklik halka açılır ve pre-vitamin D3 kendiliğinden izomerleşir. Pre-vitamin D2 , 25 hidroksiergokolekalsiferol'e dönüşürken , Vit D3, 25 hidroksikolekalsiferol'e dönüşür. Her ikisinde de 25 inci karbon atomuna hidroksil bağlandığı için ikisine birden 25-hidroksi-vitamin-D denir ve 25(OH)D olarak kısaltılır. Bir miktar D vitamini makrofajlar tarafından sentezlenir ve olgunlaştırılır. Bu şekilde ortaya çıkan D vitamini immün sistemde sitokin gibi davranır.

D vitamini ölçülmesi:
         Bu gün ülkemizde serumda D vitamini olarak ölçülen madde 25(OH)D lerdir. Bunlar aktif D vitamini değildir

         25(OH)D ler, böbrekte proksimal tübülüslerde tekrar hidroksile edilir. Bu defa birinci karbona hidroksil bağlanır. Böylece 1-25 dihidroksikolekalsiferol adı verilen aktif D vitaminine dönüşür. İşte vücuda lazım olan molekül budur  Aktif D vitamini kalsifediol adını alır. Maalesef günümüzde Serumda ölçülen madde bu değildir.

        Bu gün, serumda bakılan 25(OH)D bazı ülkelerde ng/ml bazılarında nmol/L ile birimlendirilir. (1 ng/ml = 2.5 nmol/L) Sağlıklı kişilerde 30 ng/ml (75 nmol/L) civarında tespit edilmektedir. Dikkat edilmesi gereken şey bunların aktif D vitamini olmadığı, prekürsor moleküller olduğudur.
        Topluluğun etnik yapısı, çevre şartları ve bireysel farklılılar bu seviyeyi etkilemektedir.
Uygun seviyede D vitamini sentezleyenlerde D vitamini yetmezliği bulunmayan bireylerde 25(OH)D serum seviyesi 20 ng/ml (50 nmol/L) konsantrasyonda bulunmuş ve bu seviye sağlıklı insan sınırı olarak kabul görmüştür. Unutmamak gerekir ki 30 - 50 ng/ml (75 nmol/L - 125 nmol/L) arasında 25 (OH)D seviyesinde olan kişilerde D vitamini yetersizliği görülebilmektedir.


Ultra viyole (UV) ışık hakkında:
         Ultra viyole ışık hakkında bilgi vermek şarttır. Çünkü bazıları bu ışığı D vitamini zannetmektedir. Bu sebeple güneşteki UV ışığın bilinmesi iyi olur. Bazıları ise güneşin UV ışığına maruz kaldıklarında D vitamini aldıklarını zannetmektedir. D vitamini seviyesinin azalmasının tek sebebinin güneşten uzak kalmak olduğunu zannetmektedirler. Şimdi UV ışığı görelim: UV ışığı 1 nm den 400 nm ye kadar olan geniş bir bandı kapsar. A-B-C gibi alt kategorilere bölünmüştür. Bunların içinde ultraviyole B grubu ışığın dalga boyu 270-300 nm arasındadır. D vitamini olgunlaşması için gerekli olan bu ışıktır. Ultraviyole-B (UV-B) bileşenleri güneş ışığında %4-10 oranında bulunabilir fakat bulutlu havalarda bu oran azalır. Ayrıca güneş ışığı pencereden girerken UV-B bandındaki ışık pencere camından büyük ölçüde geçemez, cam tarafından absorblanarak zayıflar. Eğer güneşteki UV-B ışığından azami fayda temin edilmesi istenirse yüz, kollar ve bacaklar, her birisi 5-30 dakika devam edecek şekilde günde 2 defa güneş ışığına maruz bırakılmalıdır.

Yazarın yorumu:
Madem yapılan neredeyse her analizde (>%90) D vitamini eksik bulunuyorsa, o halde bir değerlendirme hatası yapıldığı açıktır. D2 ve D3 vitamininin azalması bunların olgun D vitaminine dönüştüğünü gösterir. Yani iyi ki toplumda 25(OH)D eksik bulunuyor. Bu bize D vitamini eksikliği bulunmadığını gösterir. Çünkü olgun D vitamini eksikliği başka şeydir, 25(OH)D eksikliği başka bir şeydir. bazıları olgun D vitamine bakmak zor olduğu için 25(OH)D molekülüne bakılıyor şeklinde açıklama getirmektedirler. Hedef molekül ile kursör molekül arasınta tahterevalli vardır. Hedef molekül azalırsa kursör molekül artar. Kursör molekül azalırsa hedef molekül artar. Günümüzde (benim düşüncelerime göre) yapılmakta olan hata şudur: kursör molekülü izleyip azaldığını görünce hedef molekül azaldı diye yorum yapıyorlar. Tam tersine hedef molekül artmaktadır.
          Bu şekilde yapılan ölçümde D2 ve D3 pre-vitamini eksik çıkıyorsa D vitaminine dönüşmüş olabilir. Yani D vitamini normal olabilir. Boş yere D vitamini yüklemesine gerek olmadığını ifade ediyor olabilir.
   &nbspSakın D vitamini ölçüm kitlerindeki bu programlı hata, D vitamini üretici firmaların bir oyunu olmasın ?
         Previtamin D ve vitamin D seviyeleri üzerine daha fazla çalışma yapılınca işin doğrusu açığa çıkacaktır.



Kaynaklar:
     Tuohimaa P (March 2009). "Vitamin D and aging". The Journal of Steroid Biochemistry and Molecular Biology. 114 (1–2): 78–84. doi:10.1016/j.jsbmb.2008.12.020. PMID 19444937
     Holick MF (December 2004). "Sunlight and vitamin D for bone health and prevention of autoimmune diseases, cancers, and cardiovascular disease". The American Journal of Clinical Nutrition. 80 (6 Suppl): 1678S–88S. PMID 15585788.
     Bouillon R, Van Cromphaut S, Carmeliet G (February 2003). "Intestinal calcium absorption: Molecular vitamin D mediated mechanisms". Journal of Cellular Biochemistry. 88 (2): 332–9. doi:10.1002/jcb.10360. PMID 12520535.
     Keegan RJ, Lu Z, Bogusz JM, Williams JE, Holick MF (January 2013). "Photobiology of vitamin D in mushrooms and its bioavailability in humans". Dermato-Endocrinology. 5 (1): 165–76. doi:10.4161/derm.23321. PMC 3897585 PMID 24494050.
     Crissey SD, Ange KD, Jacobsen KL, Slifka KA, Bowen PE, Stacewicz-Sapuntzakis M, Langman CB, Sadler W, Kahn S, Ward A (January 2003). "Serum concentrations of lipids, vitamin d metabolites, retinol, retinyl esters, tocopherols and selected carotenoids in twelve captive wild felid species at four zoos". The Journal of Nutrition. 133 (1): 160–6. PMID 12514284.
     Takeuchi A, Okano T, Sayamoto M, Sawamura S, Kobayashi T, Motosugi M, Yamakawa T (February 1986). "Tissue distribution of 7-dehydrocholesterol, vitamin D3 and 25-hydroxyvitamin D3 in several species of fishes". Journal of Nutritional Science and Vitaminology. 32 (1): 13–22. doi:10.3177/jnsv.32.13. PMID 3012050.










Bu sitede okuduklarınız muayene ve tedavi yerine geçmez.



Orcid kod:
orcid.org/0000-0003-0030-8999

Ana sayfa