Nasıl ki ışık olmadan hiç bir şeyi göremiyorsak, karanlıkta sağa-sola
çarpıyorsak, hedefimizi asla bulamıyorsak, burnumuzun ucundaki cisimleri
bile göremiyorsak, ilim olmadan kendimiz dahil hiç bir şeyi kavrayamayız,
anlayamayız, göremeyiz.
Bilgi ışıktır. Bilgilenmek aydınlanmaktır. Ne kadar fazla bilgilenirsek
o kadar aydınlanmış oluruz.
Cehalet ise karanlıktır. Cehalet için özel bir gayret gerekmez.
Bilginin bulunmayışı yeterlidir
Karanlığın kendi varlığı yoktur. Karanlık ölçülemez, tespit edilemez,
aydınlıktan bağımsız olarak tarif bile edilemez. Karanlık ışıksızlıktan ibaret
bir yokluk durumudur. Işığın olmayışı karanlık için yeterlidir.
Cehalet de karanlıktır. cehaletin kendi varlığı olmaz, Cehalet
bilgisizlikten ibaret bir yokluk durumudur.
Nasıl ki üzerine ışık düşen her karanlık aydınlanırsa, bilgi ile
doyurulan her cehalet aydınlanır, güzellik, doğruluk, mutluluk ve iyilik kaynağına
dönüşür.
Karanlığı aydınlatmak her bilgi sahibi (alim)in görevidir. Alimler
bilgiyi (ışığı) iki türlü elde ederler.
1) kendileri çalışarak, kafa patlatarak, elini taşın altına
sokarak, yaşayarak, üretirler. Güneş gibidirler, bulundukları ortama ışık
saçarlar veya
2) mevcut bir kaynaktan gelen ışığı yansıtırlar, Ay veya
gezegenler gibidirler, güneşten gelen ışığı yansıtırlar.
Nasıl ki bir arazide suyun varlığını çevresindeki yeşilden tanıyorsanız,
alimi gördüğünüzde çevresindeki aydınlıktan onları tanırsınız. Etrafı aydınlıktır,
mümbit, mutlu, üretken, verimli ve ışıklıdır.
Soru sormak ilmin kapısını tıklatmaktır, ilme talip olmaktır.
Alimlerin ışığından yararlanmanın bir bedeli vardır, kuralı vardır,
soru sormanın ahlaki bir yönü vardır. Soru vardır, muhatabına hakaret sayılır.
Soru vardır ilim çeşmesinden içmeyi sağlar. Sizden daha öndekilere, sizden
fazla bilenlere, alimlere ve büyüklerinize arızalı soru sormayınız diye bu
sayfayı hazırladım.
Öğrenmek için soru sorulabilir. Örneğin: Saat kaç, bu sayının karekökü
nedir?
Bildiğini doğrulatmak için soru sorulabilir. Örneğin: siz otomobil ticareti
yapıyorsunuz, değil mi?
Öğretmek için soru sorulabilir. Örneğin: Bu kesirden artan sayıyı ne yapıyorduk?
kesirin başına yazıyorduk. Değil mi?
Dayak atmak, azarlamak için soru sorulabilir: Örneğin: ben sana bunu yapmayacaksın
demedim mi?
SORU ÇEŞİTLERİ
Cahilin cahile
sorusu
Heves ve boşluk içerir. Yüzeysel bir içerik taşır. Genelleikle bozuk bir
gramer veya kötü bir üslup soruya eşlik eder. Tam o sırada aklına gelen her
hangi basit bir sorudur. İşporta çözüm, alay etmek, kendisi ile ilgili anlatmak
istediği bir konuya kapı açmak, veya kafasındaki kendi düşüncelerini karşısındakine
ilan etmek veya doğrulatmak amacı ile sorulur. Soran şahıs cevabını merak
etmez. Verilen cevabı ya dinlemez veya duymaz. Sorduktan kısa bir süre sonra
unutur. Biraz sonra sorsanız ne sorduğunu hatırlamaz bile.
Cahilin Alime
sorusu
Bunun bir bedeli vardır. O bedel ön hazırlık yapmaktır.
- Muhatabın önceden bu konuda neler söylediğini incelemelidir okumalıdır,
öğrenmelidir. Önceden cevapladığı soruyu tekrar sormamalıdır. Bu, bilime,
alime, emeğe, insana saygıdır.
- Kitaplar dolusu cevap gerektiren soru sormak doğru değildir.
Üç ayda öğrenilmesi beklenen bilgileri muhtabınızın 1 cümle içinde size öğretmesini
beklemek hatadır.
- Muhatabınıza cevaplama ihtimali bulunmayan soruları sormak iyi
değildir. Benim neden başım ağrıyor dediğinizde muhatabınız ile dalga geçmiş
olursunuz. Bu soruyu sormak kehanet beklentisidir.
- Soru sormuş olmak için sorulmamalıdır. Cevabını dinlemeyeceğiniz
soruyu sormayınız.
- Size verilen tavsiyeleri yerine getirmediyseniz, yap denileni
yapmadıysanız bundan sonraki bütün soru haklarınızı kaybettiniz demektir.
- Cevabını biliyorsanız, kafanızdakini doğrulattırmak için soruyorsanız
bunu belirtin. Muhatabınızı sınava sokuyor, onu deniyor, onu denetleyip
sanki bilgisini ölçüyor gibi soru sormayın.
Alimin cahile
sorusu
Öğretmek için sorar. Cevabı muhatabını eğitmek içindir, cevap eğitim iledir,
veya cevabın kendisi eğitimdir.
Alimin alime
sorusu
Öğrenmek ve tetkik etmek için sorar, bilgi üretmek, bilgiyi çoğaltmak için
sorar. Aklı olan herkes yakaladığı her yerde bu tür soruyu ve cevabını iyice
dinlemeli ve notlar almalıdır.
Bildiklerimizi hak eden herkese öğretmeliyiz.
Çevremize ışık tutmalı veya bize yansıtılan ışığı başkalarına da iletmeliyiz.
Bilginin zekatı, öğretmektir.
Bundan çıkar beklentimiz olmamalıdır.